Türkiye’de darbelerin toplumsal ve kültürel hayata etkisinin tartışıldığı oturuma konuşmacı olarak Cumhurbaşkanlığı Danışmanı ve Yazar Ercan Yıldırım, Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Muharrem Tüfekçi ve Mehmet Akif Ersoy Araştırmaları Merkezi Başkanı yazar D.Mehmet Doğan katıldı. Oturumda Osmanlı Devleti’nden başlayıp günümüze kadar gerçekleştirilen darbelerin Türk siyaseti ve sosyo-kültürel hayatında yarattığı etkiler ele alındı. Yazar D.Mehmet Doğan, 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye’nin siyasi gündemine oturan darbe kelimesinin etimolojik açılımlarına dikkat çekerek tam unutulmaya başlanmışken 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla birlikte tekrar gündeme geldiğini dile getirdi. D.Doğan, halkın önemli bir kesiminin 27 Mayıs’ı darbe olarak adlandırmasına karşın, ihtilal, inkılap ve devrim kelimelerinin başta darbeciler olmak üzere dönemin aydın kesimi tarafından siyasal ve kültürel hayatımıza sokulduğunu belirterek zihin dünyamıza da müdahaleler yapıldığını anlattı.
Oturumda Türkiye’deki darbelerin kültürel hayata etkilerine değinen Cumhurbaşkanlığı Danışmanı ve Yazar Ercan Yıldırım, “27 Mayıs Darbesi Türkiye’de yüzlerce yıldır toplum hayatının en önemli unsuru olan Türk-İslam Tasavvuf anlayışını yok etmiş, yerine pragmatik bir yaklaşımı benimseyen FETÖ vb. gibi eklektik(seçmeci), pragmatist cemaatlerin türemesine neden olmuştur. 1950’li yıllar öncesinde toplumsal hayatta sade bir tabakalaşma söz konusuyken 1950’li yıllarla birlikte Amerikan kaynaklı liberal politikaların hızla uygulanmaya başlaması ve artan sanayi hamleleri kent hayatını daha cazip hale getirmiş, netice itibariyle köyden kente göç olgusunu tırmandırmıştır. Bu durum ara sınıfların ve günümüze kadar uzanan kentlerdeki kır kökenli burjuva kültürünün ortaya çıkmasına yol açmıştır” dedi.
Ercan Yıldırım, “Amerikan tarzı yaşayış biçiminin güçlü bir yansıması olan popüler kültür, sinema, radyo, magazinsel dergilerin günlük hayatı işgal etmesiyle birlikte toplumun en üst katmanlarından en alt katmanlarına kadar hızla yayılmaya başlamıştır. Şunu söyleyebilirim ki 1960’lı ve 70’li yıllarda özellikle de sinema alanında Türk-İslam anlayışına karşı ciddi bir mücadele verilmiş, örneğin Battal Gazi, Kara Murat gibi filmlere karşılık olarak İslami içeriği olmayan Tarkan, Karaoğlan gibi filmler toplumun düşünce hayatına entegre edilmeye çalışılmıştır.” açıklamasında bulundu.
İLK MODERN DARBE ABDÜLAZİZ’E YAPILDI
Türkiye’de darbeci zihniyetin çok eskiye dayandığını belirten D. Mehmet Doğan, “Türk siyasi tarihindeki ilk modern darbe halk tarafından çok sevilen bir padişah olan Sultan Abdülaziz’in askerler tarafından kanlı bir şekilde tahtan indirilmesiyle neticelenen 30 Mayıs 1876 askeri darbesidir. Darbeler tarihinin ilk meşhur siması ise Hüseyin Avni Paşa’dır. Bizim darbecilerimizin prototipi olan bu kişinin İngiltere’nin çıkarlarına uygun olarak bu darbeye giriştiği tarihçilerimiz tarafından kaydediliyor.” ifadelerini kullandı.
İlçe Milli Eğitim Müdürümüzün moderasyonunu yaptığı ortamda Mustafa Muharrem TÜFEKCİ, Prof.Dr.Mustafa ÖZTÜRK’ün Hz Osman’la başlayıp Hz Ali, Sıffin Olayı, Emevilerin çöküşü ve Osmanlı Devleti dönemine uzanan darbelerin tarihsel retrospektifini özetledi ve 15 Temmuz’un Mesiyanik gizemci yapıların dini merdiven altı ürün haline getirmesinin bir sonucu olduğunu; fakat halk irfanı karşısında yenik düştüğünü söyledi.